| ARCHIV-WEBSITE |
Textversion

Sie sind hier: 

>> cre-aktiv KunstKultur  >> Galerie  >> Heidi Trautmann 

  |  

Inhaltsübersicht

  |  

Datenschutz

  |  

Impressum

  |  

Kontakt

  |

A Thought about Life

 

Das Leben ist wie ein Garten mit zwei Toren; durch das eine Tor wird man hineingeboren, am anderen gibt man den Mietvertrag wieder zurück, wenn man geht.

Deine Eltern lehren Dich, auch Deine Lehrer, das Handwerkzeug zum Bearbeiten des Garten richtig einzusetzen; Du lernst, das Wesentliche anzupflanzen, um Dich und später die Deinen zu erhalten, Bäume und anderes für den nötigen Schatten, Vitamine und Schutz, und ein Zuhause zu schaffen.

 

 

IMPRESSIONEN
Klicken Sie oben zur Vergrößerung der Fotos auf dieselben ...

 

Der Garten lehrt Dich, die Natur zu respektieren und auch die wunderbare Struktur und zarte Blüten von sogenannten Unkräutern zu bewundern. Er lehrt Dich, Stürme, Hagel, Regen und sengende Sonne zu akzeptieren und zu widerstehen und nicht andere für den Schaden verantwortlich zu machen. Letztendlich wirst Du versuchen, in Deinem Garten eine gewisse Balance zu schaffen und zu halten: unter Deinen Pflanzen, Deiner Familie und Deinen Freunden, die immer darin willkommen sind.

Und wenn Du eines Tages die letzte Türe hinter Dir schließt, weißt Du, dass Du den Garten in Ordnung hinterlässt für die nächste Generation, um daraus den richtigen Nutzen zu ziehen. Denk darüber nach, wenn Du durch unseren Garten wanderst; staune über das perfekte Gesetz der Natur, setz Dich einen Augenblick auf die Mauer und schaue ins Tal bis hinaus aufs Meer. Es tut gut, so über das Leben zu denken, es wird Dich zum Lächeln bringen.

 

Life is like a garden with two gates, by one you enter when you are born, the other you use when you return the leasing contract.

In your childhood years your parents and teachers tell you how to use the garden tools properly; you learn to plant the necessary to sustain yourself and later your family, trees and vegetables to give you shade, vitamins and protection, a place to feel at home. The garden teaches you to respect nature and also to admire the wonderful structure and blossoms of ‘weeds’; it teaches you to accept and withstand storms and hail, rain and blazing sunshine and not to blame others for the damage. Finally you will seek a good balance in your garden, among the plants, your family and the friends who are always welcome in it.

And when one day you close the last gate behind you, you will know that you have left your garden in order for the next generation to benefit from. Please keep this in mind when you stroll through our garden; wonder about the perfect law of nature; sit a while on the wall and let your eyes wander to the far reaching sea. It is good to have this feeling about your life, it will make you smile.

 

Hayat, bir tanesi doğduğunuzda giriş yaptığınız, diğeri ise süre tamamlandığında kira sözleşmesini iade etmek için kullandığınız, iki kapısı olan bir bahçe gibi…

Çocukluğunuzda, bahçe araç gereçlerini doğru dürüst kullanmayı öğretir büyükleriniz; sizin ve daha sonra ailenizin yaşamınızı sürdürmesi için gerekli meyva ve sebzeleri, gölge veren ağaçları, vitamin ve korunma sağlayacak ve size yuvanızda olduğunuzu hissettirecek bitkileri yetiştirmeyi öğrenirsiniz. Bahçe size, doğaya saygılı olmayı ve ‘yabani otlar’ın harika tomurcuklarına hayranlık duymayı öğretir, fırtınalar ve dolu ile yağmur ve yakıcı güneşi kabullenmeyi, onlara dayanabilmeyi ve çevrede oluşan zarar ziyan konusunda başkalarını suçlamamayı öğretir. Sonuçta bahçenizde, bitkilerin, ailenizin ve her zaman mutlulukla kabul ettiğiniz dostlarınızın arasında güzel bir denge arayışı içinde bulursunuz kendinizi. Bir gün gelip de arkanızda sonuncu kapıyı kapattığınızda, bahçenizi sizden sonraki kuşağın yararlanmalarına bıraktığınızı biliyor olacaksınız. Lütfen, bahçemizde dolaşırken bunları aklınızdan çıkarmayın; doğanın mükemmel yasasının keyfini çıkarın; bir süre duvarın üzerine ilişip uzaklardaki denizi seyretmenin tadına varın. Yaşamınızla ilgili bu duygu iyi gelecek ve sizi gülümsetecektir.

Heidi Trautmann, Yesiltepe, April 30, 2011

 

 

Seitenanfang